Daha Özgüvenli Beden Diline Sahip Olmanın 12 Yolu
- Motiocean
- 26 Nis
- 3 dakikada okunur
Kendinizi güvende hissetmeseniz bile, kendinden emin bir beden dili sergilemek benlik saygınızı artırabilir ve kendiniz hakkında daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir. Kendine güvenen beden diline örnek olarak göz temasını sürdürmek, dik durmak, kıpırdanmamak ve diğer insanların hareketlerini yansıtmak sayılabilir.
Sosyal anksiyete bozukluğu (SAD) ve diğer akıl sağlığı sorunları olan kişiler, genellikle başkalarıyla etkileşimde güvende hissetmekte zorlanır. Ancak herkes, beden dilini olumlu mesajlar iletmek için kullanarak özgüvenini artırabilir.
Bir güven havası yansıtmak için bu jest ve hareketleri uygulayın. Pratik yaptıkça, kendine güvenen beden dilinin sosyal durumlarda daha güvende hissetmenize nasıl yardımcı olduğunu göreceksiniz.
Göz Teması Kurun
Sosyal etkileşimlerde göz temasını koruyarak kendinden emin görünün. İyi bir göz teması, başkalarına ilgili ve rahat olduğunuzu gösterir. Zamanın yaklaşık %60'ında karşınızdaki kişinin gözlerine bakın. Doğrudan göz teması çok korkutucu geliyorsa, kişinin gözlerine yakın bir noktaya (örneğin alnına) bakarak başlayın.
Başınızı Dik Tutun
Yürürken yere mi bakıyorsunuz? Konuşurken başınız sürekli eğik mi? Bunun yerine, başınız yukarıda ve gözleriniz ileriye bakar şekilde yürüyün. Başınızı dik tutmak ve konuşma partnerinize odaklanmak, ilgi, güven ve diğer olumlu sosyal duyguları iletir.³ Başlangıçta doğal gelmeyebilir, ancak zamanla bu duruşa alışacaksınız. Daha sonra hem ayakta dururken hem de konuşurken bunu uygulayabilirsiniz (göz teması kurmayı da kolaylaştıracaktır).
Öne Eğilin
Bir konuşma sırasında öne eğilmek, ilgi ve dikkati gösterir. Sosyal kaygınız varsa mesafe koymak cazip gelebilir, ancak bu davranış ilgisiz veya mesafeli görünmenize neden olabilir. Araştırmalar, öne eğilme ve karşıya doğrudan bakma gibi sözsüz sinyallerin ilgi duygularını ilettiğini gösteriyor.
Ceplerinizden Ellerinizi Çıkarın
Ellerinizi cebinize sokmak cazip gelse de (özellikle titremekten endişeleniyorsanız), bu hareket sizi daha kaygılı ve özgüvensiz gösterir. Daha kendinden emin görünmek için ellerinizi cebinizden uzak tutun.
Dik Durun
Kambur durmayın! Kaygı veya özgüven eksikliği yaşıyorsanız, mümkün olduğunca az yer kaplamaya çalışabilirsiniz. Bu genellikle koruyucu bir pozisyonda çökmek anlamına gelir. Kendinden emin bir beden dili için sırtınızı düzeltin, omuzlarınızı kulaklarınızdan uzaklaştırın ve kollarınızı/bacaklarınızı çaprazlamaktan kaçının. Yer kaplamak, kendinizi daha özgüvenli sunmanıza yardımcı olur.
Kıpırdanmayı Azaltın
Kıpırdanmak, kaygı ve gerginliğin belirgin bir işaretidir. Başkaları bu hareketleri genellikle stres belirtisi olarak yorumlar, bu da sizi daha az özgüvenli ve otoriter gösterir.⁴ Kıpırdanmayı en aza indirerek daha kendinden emin görünün. Diz zıplatmak veya parmakları masaya vurmak gibi gergin alışkanlıklar, dikkatinizi dağıtır ve başkalarının mesajınıza odaklanmasını zorlaştırır.
Hareketlerinizi Yavaşlatın
Hızlı hareketler, daha endişeli görünmenize yol açar. El hareketlerinizden yürüyüşünüze kadar her şey bir fark yaratabilir. Yavaşlayın ve bu değişikliğin özgüveninizi nasıl artırdığını gözlemleyin. Ancak dikkat edin: Yavaş hareket ederken göz teması ve dik duruş gibi diğer sinyalleri korumak önemlidir. Zayıf göz teması ve kambur duruşla birleşen yavaş hareketler, üzüntü izlenimi verebilir.
Daha Büyük Adımlar Atın
Yavaşlarken, yürürken daha uzun adımlar atmaya çalışın. Kendine güvenen insanlar geniş adımlarla ve otoriteyle yürür. Bu davranış, aynı zamanda yer kaplamaktan çekinmediğinizi göstererek özgüveninizi pekiştirir.
Ellerinize Dikkat Edin
Yüzünüze veya boynunuza dokunmaktan kaçının; bu hareketler kaygılı veya korkmuş olduğunuzu düşündürebilir. Kendine güvenen insanlar genellikle bu tür davranışlar sergilemez. Ellerinizle "çan kulesi" pozisyonu yapmak veya avuçlarınızı açık tutmak ise güven iletebilir.
Sağlam Bir El Sıkışma
Zayıf veya gevşek bir el sıkışma, özgüven eksikliğini yansıtır. Tanışma anlarında kararlı ve dengeli bir tokalaşma sergileyin. Pratikle bu doğal hale gelecektir. Araştırmalar, ideal el sıkışma süresinin üç saniye veya daha az olduğunu gösteriyor. Üç saniyeyi aşan tokalaşmalar, kaygıyı ve iletişimde isteksizliği işaret edebilir.
Başkalarının Beden Dilini Yansıtın
Bukalemun etkisi olarak bilinen bu teknik, karşınızdaki kişinin hareketlerini bilinçli veya bilinçsizce taklit etmektir. Bu, sosyal etkileşimleri olumlu yönde etkileyebilir. Örneğin, bir arkadaşınız dik oturuyorsa siz de aynısını yapabilirsiniz. Başkalarının beden dilini yansıtmak, onlara dikkat ettiğinizi gösterir ve ilişki kurmayı kolaylaştırır. Bu bağ hissi, özgüveninizi artırmanıza da yardımcı olabilir.
Yavaş ve Net Konuşun
Kaygı, konuşmaları hızlıca bitirme dürtüsü yaratabilir. Ancak hızlı konuşmak, gerginliğinizi belli eder. Bunun yerine yavaşlayın ve söylediklerinizin dinleyiciler tarafından anlaşılmasına izin verin. Bu, hem saygı hem de özgüven göstergesidir.
Nasıl Yardım Alınır?
Beden dilinizi değiştirmek için henüz yeterli özgüvene sahip olmadığınızı düşünüyorsanız, unutmayın: Davranışlarınızı değiştirmek için önce kendinize güvenmeniz gerekmez. Başlangıçta zorlansanız bile, bu hareketleri pratik ettikçe daha doğal hissedecek ve özgüveniniz artacaktır. Aynı zamanda, kaygınızı azaltmak için ek yöntemler deneyebilirsiniz. SAD teşhisiniz yoksa bile, bir sağlık uzmanına danışarak seçeneklerinizi öğrenebilirsiniz.
Kaygı, sosyal ilişkilerinizi engellemek zorunda değil. Bilişsel davranışçı terapi (CBT) ve ilaç tedavisi gibi yöntemlerin SAD ve diğer kaygı bozukluklarında etkili olduğu kanıtlanmıştır.
Yorumlar